Av Tüfekleri
C. ÇİFTELER (Yan yana ve üst- alt):
Esasen çifteler tabiri hem süper poze, hem çifteyi
kapsamına alır. Hiçbir yabancı silah kataloğunda süperpoze terimine
rastlayamadığımı ifade edebilirim. Doğru ifade yan yana çifte (Side by
side) ve üst alt çiftedir.(over and under)
Nostaljik açıdan en eski av silahları olması sebebiyle apayrı bir önem
kazanırlar. Yapımı el emeği, ustalık, incelik ve iyi işçilik gerektirir.
Dolayısıyla uğraşı, zeka ve beceri el emeği ve göz nurunun sonucudur.
Centilmen ve sportmen avcının silahı çiftedir. Üst alt veya yan yana
ayırımına girmiyorum. Çünkü bu kişilerin el alışkanlığı, beğenisi
ve zevkine bağlıdır. Her ikisi de temelde aynıdır. Trap ve skeet yarışmalarında
üst alt çifte avantaj sağlar. Av sahasında fark kişilerin beğenisine kalmıştır.
Süslemeleri (Tam veya yarım çakmak, tam, yarım çeyrek kabze, standart veya
ceylan burnu kundak, standart, İngiliz, monte carlo dipçik)en iyi gösteren
silahlarda bunlardır. Şahsen yukarıda belirttiğim ayrıntıların yarı
otomatik veya pompalıya çifte kadar yakıştığını düşünmüyorum. Bu tür
yerli silahlar size kalibre açısından da çok seçenek sunar. Zira yurdumuzda
12 kalibre dışında 16, 20, 28, 36, numaralı çifteler dışında pek yarı
otomatik ve pompalı göremezsiniz. 55' den 76' ya kadar pek çok namlu uzunluğu
da ayrı bir alternetiftir. Dünyanın biz hariç her yerinde kıymetli ve popüler
olan silahlar çiftelerdir.
D. YİVLİ SİLAHLAR:
Domuz, ayı, geyik, karaca nadiren kurt, çakal, kaz,
gibi avlarda tercih edilen mermi atan silahlardır. Duran hedeflerde daha
etkilidir. Hareketli hedefi tek mermiyle uzaktan vurma beceri gerektirir. Uzak
mesafeli büyük ava ilgi duyan avcının silahıdır. Özel ihtisas gerektirdiğinden
ve meraklıları zaten ayrıntıları en iyi şekilde bildiğinden derinlemesine
girmiyorum. Yivli silahlarında yarı otomatik, pompalı ve tek atan tipte çok
çeşitli kalibreleri mevcuttur.
ÇAP AÇISINDAN:
Yivsiz av tüfeğinde çapın nasıl tespit edildiği
derginin önceki sayılarında mevcuttur. Özet olarak 454 gram kurşun örneğin
12 çeşit parçaya ayrılır 12'de bir parçası küre haline getirilirse kürenin
çapı 12 çapa tekamül eder. 16'ya ayrılıp bir parça küre haline
getirilirse bu kürenin çapı da 16'ya denk gelir. Bu sistem İngilizlerin
bulduğu bir sistem olup Dünyada bu şekilde kabul görmüştür.
1- 16 çap: 12 ve 20 nin arasında kalmış bir namlu olduğundan
şahsen tercih etmem. 12 ye göre bence daha az saçmanın hedefe daha toplu
gitmesi dışında avantajı yoktur.
2- 20 çap: Ülkemizde pek kullanılmasa da özellikle A.B.D. de
yaygın olduğunu duymaktayız. Bana göre kullanımı zevkli bir çaptır.
Azaltılmış barut ve saçma ile kendi fişeğini dolduranlara maddi avantaj sağlaması
yanında sesi ve geri tepmesi de azdır. Bıldırcın avında rahatlıkla kullanıldığı
gibi toplu gitmesi nedeniyle ördekte bile kullanılabilir. Hafifliği ve göze
hoş görünümü ayrı bir ayrı bir avantajdır.
3- 12 çap: Avcının tüfeği 12 çaptır. Genel olarak fişek
numarası ve barut saçma oranının iyi ayarlanmasıyla her avda rahatlıkla
kullanılabilen en iyi çaptır. Öldürücü etkisi, dağılımı itibariyle
avantaj sağlar. Tabii ki her tür çapta şok seçimi önemlidir. Şok
konusunda bilmeniz gerekenleri de derginin önceki sayılarında tüm ayrıntılarıyla
bulabilirsiniz.
YERLİ- YABANCI FARKI:
Yabancı silah hayranlığıyla yanlış seçimler
yapmanızı istemem. Bu bölümde kesinlikle marka belirtmeyeceğim. Ama yabancı
silahların çoğunun 8. Kalite silahlar olduğunu bilerek üç sıfırlı
dolarlarınızı heba etmemenizi öneririm ama Beretta, Remington, Winchester,
Browning, Group, Bernandelli, S.K.B., Miroku, Antonio Zoli, Darne, Merkel, Saint
Etienne, Churchill artık klasikleşmiş silah devleridir. Farkları KALİTELİ
MALZEME, İŞÇİLİK, KİLİT SİSTEMLERİ ve sonuçta UZUN ÖMÜRLÜ olmalıdır.
Bundan dolayı dedemizin silahını bizde kullanabiliyoruz. Müşteriye saygıları
da apayrı bir güzellik bence. Bugün A.B.D.' de veya Avrupa' da bir silah
fabrikasına yazdığınız da 15 günde kataloğu elinize yollayacaklardır.
Ben bizim iki büyük silah fabrikasına çizdiğim şekilleri fakslayıp özel
silah yaptırmak istediğimi en ince ayrıntısıyla belirtiyorum, beyefendiler
fiyatı fakslamaya dahi tenezzül etmiyorlar.
Tek fark bu işte. Tüketici dolayısıyla insana verilen değer ve saygı.
Yoksa el emeği ve zanaatta (işleme, süsleme ve gravür) Düzce ustalarının
, Beyşehir ustalarının en az Avrupalı kadar iyi olduğunu iddia ediyorum.
Ülkemiz silahları istenildiğinde Avrupa
silahlarıyla boy ölçüşebilecekken maalesef piyasada genelde sıra tüfekleri
görüyoruz. Numunelikte olsa ithal ettikleri silahlardan teşhir için bayilere
dağıtsalar sizlerde neler yapabileceklerini hayretle göreceksiniz ama...
Sonuçta seçici olduktan sonra yerli veya yabancı da çok iyi veya kötü
olabilir ama kilit sistemleri, kubuz ve namlu çeliği, ahşap aksamı, işçiliği
konusunda seçici olmanızı tavsiye ederim. Bu konunun ayrıntılarına ileri
ki yazılarımda ayrıca değinmek istiyorum.
Gönlümüz tabi ki paramızın ülkemizde kalması. Bizler ülkemizle övünüyoruz
ve kesinlikle yabancı malı kompleksi taşı-mıyoruz. Yeter ki aynı ihtimamı
tüm üreticilerde bize göstersin.
Dayanıklılık başlı başına bir tercih sebebidir. Bunu tayin eden faktörler
ise: Malzeme kalitesi, işçilik, kilit ve çalışma mekanizmasının seçimi
(Beretta veya Winchester kilit gibi.) dayanıklılık, namlu basınç ve çıkış
kontrol testlerinin dünya standartlarına uygun olarak yapılmasıdır. Bunlar
uygun yapıldığı taktirde silahın cinsi, menşei, markası ne olursa olsun
ömrü uzun olacaktır. Sonuç olarak örneğin yarı otomatik çifteden dayanıklıdır
gibi bir genelleme doğru değildir.
Not:Bu yazılar
Avcının Sesi
dergisinden alınmıştır.